AK Parti Genel Lider Yardımcısı Mehmet Özhaseki, gazeteci ve dijital içerik üreticisi Adem Metan’ın YouTube kanalına konuk oldu.
Özhaseki, siyasetten özel hayata kadar birçok mevzuda, kendisine yöneltilen sorulara samimiyetle yanıt verdi.
Sohbet ortamında geçen programda gazeteci Adem Metan kendisinin ve vatandaşların merak ettiği soruları Mehmet Özhaseki’ye yöneltti.
Siyasete giriş süreci nasıl oldu?
Ailesinin ticaretle uğraştığından ötürü babasının kendisinin siyasete girmesine birinci vakitlerde olumlu bakmadığını söyleyen Genel Lider Yardımcısı Özhaseki, siyasete giriş sürecini şöyle anlattı:
“Siyasi hayatım başlayana kadar birçok vakıf, dernek ve sivil toplum kuruluşlarında çalışmalar yürüttüm. Arkadaşlarım ile birlikte kurduğumuz bu kuruluşlarda öğrencilerin, garip ve fakirlerin her vakit yanında olduk. Kayseri’de birinci aşevini açtık.
“Babam hep olumsuz yaklaşıyordu”
Yine öğrencilere burs faaliyetlerini, yakacak fonunu, ekmek fonunu birinci biz başlattık. Sivil hayatımda da daima vakıflarda toplumsal faaliyetlerin içerisinde oldum. 94 öncesinde benim belediye lideri olmam için gelip ısrar edenler, tabi haliyle o devrin Refah Partisi Kayseri Vilayet Bakanı, idaresi, milletvekilleri, onlar ısrarla gelip babama söylediklerinde; babam daima olumsuz yaklaşıyordu.
Siyasete girmemem konusunda da kararlıydı, zira ticaretle uğraşan bir aileydik, işlerimizin sekteye uğramaması için babam siyasete girmemi istemedi.
Bir gün tevafuk, Kayseri’nin eski vaizlerinden 85-90 yaşlarında Demirci Hoca vardı. Babam yeniden itiraz ediyor, ‘işimiz, gücümüz var’ diyordu. Demirci Hocam, babama dönüp dedi ki, “Oğlum, senin kaç tane evladın var?”. Babam da ‘hocam biliyorsun 3 tane oğlum var’ dedi.
“Siyasete girmeme müsaade etti”
Demirci Hocam, ‘Peki, Allah 2 tane verse ne yapacaktın’ dedi. Tabi babam ‘Yok, yapacak bir şeyim yok’ dedi. Demirci Hocam, ‘Bir tane verse veya sana hiç evlat vermese ne yapacaktın oğlum’ dedi. ‘Bırak Mehmet’i de çalışsın, millete hizmet etsin’. Demirci Hoca’nın kelamından babam çok etkilendi, sonra da oradan bir kapı açıldı, siyasete girmeme müsaade etti.
Haliyle belediye başkanlığımın birinci günlerinde annem ve babama kentimin ağır işlerinden ötürü fazla vakit ayıramadığım için biraz hayıflanırlardı, ancak bir süre sonra insanların dua ettiğini gördükçe, ortaya çıkan iyi hizmetleri kendileri de gördükçe onlar da dua etmeye başladılar, duaları da üzerimizden hiç eksik olmadı çok şükür.”
Siyasi yoğunluğu aile yaşantısında nasıl karşılanıyor?
Siyasi yoğunluğundan ötürü ailesine gereğince vakit ayıramadığının içinde hüznü olduğunu belirten Özhaseki, “Eşimden ve evlatlarımdan orta ara epey bir sitemkâr kelamlar geliyor fakat o kadar alıştık ki o sitemkâr kelamlara adeta teğet geçiyor. Çocuklarımın yaşamaları, okullara gidip bitirmeleri, daha sonra okul hayatı boyunca yaşamış olduklarına bir arkadaş olamamak beşerde bir acı oluşturuyor, içimde uhde olarak o kaldı benim.
Ama sağ olsunlar çocuklarım bir gün olsun beni utandıracak bir şey yapmadılar, bir gün olsun 21 yıl Belediye Başkanlığım oldu, gazetelere haber olmadılar. Ailem belediyeye gelip gitmez, ağabeylerim, kardeşlerim, hiç karışmazlardı.
Rahmetlik babam bile, mağazamıza gelip de, ‘Amca ne olur bir oğluna söyle’ diyene, ‘bak evladım, burası belediye değil. Otur sana bir tane kahve söyleyeyim, şu da özel kalem müdürünün telefonu, hadi sen git bir yavrum olur mu?’ falan deyip gönderirlerdi. O yüzden bu prensip dâhilinde devam ettiğimiz için çok rahat ettik hamdolsun.” dedi.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile nasıl tanıştı?”
Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile tanışmasını şu formda tabir etti:
“Sayın Cumhurbaşkanımızla benim birinci müsabakam, 90’lı yılların başında oldu. İstanbul’da ticaret yapıyordum, bir lokantada iş adamlarıyla yemek yerken uzun uzunluklu bir delikanlı geldi, ‘Selam aleyküm’ dedi. ‘Aleyküm selam’ dedik. ‘Ben, Recep Tayyip Erdoğan. Refah Partisi İstanbul İl Başkanıyım, masanıza misafir eder misiniz, oturabilir miyim?’ dedi.
‘Estağfurullah arkadaş, buyur, ne demek’ dedik. Oturdu, tanıştık, ben Kayseri’den geldiğimi söyledim haliyle ortak dostlarımız, arkadaşlarımız çıktı. Sonra kederini, davasını uzun uzun anlattı.
Sonra da ayrılırken ‘Benim size bir hizmetim olur mu? İstanbul’dasınız, Kayseri’den geldiniz” dedi. ‘Yok, teşekkür ederiz’ dedik. O tanışmadan sonra da haliyle 94’te aday olduğumuzda daha çok görüşmeye başladık. AK Parti’nin kuruluş sürecinde anayasal sebeplerle resmen bulunamasam da fikren bulundum.
AK Parti’ye geçen birinci belediye lideri ben oldum. Birinci mitingimizi Kayseri’de gerçekleştirdik. Mitingden sonra Sayın Genel Liderimizi konutumuzda konuk ettik, o gece bizde kaldı. Daha sonra Sayın Genel Liderimizi, Cumhurbaşkanımızı havaalanından İstanbul’a yolcu ettik.”
Belediyde 3 devirden sonra gelişen hususlar nasıl ilerledi?
Kayseri’de yüzde 70 oy alarak Türkiye rekoru kırdığını hatırlatan Özhaseki, “Üç devir bitti, 15 seneyi tamamladım, Kayseri’de yüzde 30’larla sıkıntı seçilmiştik, yüzde 40 aldık ikinci seçimlerde. Sonra AK Parti’de yüzde 70 oy alarak Türkiye rekoru kırdım. 2009 seçimleri yaklaştığında Sayın Başbakanımız’dan randevu aldım, Başbakanlığa geldim. ‘Efendim, bugün ben helalleşmeye geldim, bana hakkınızı helal edin’ dedim. Sayın Başbakanımız o vakit şaşırdı, baktı; ’hayırdır Mehmet’ dedi.
Ben de ‘Üç dönem oldu, zaten 3 dönem kuralı var, ben de dedim çok şükür yüzde 30’larla aldım yüzde 70’e kadar çıkardım oyumuzu, elhamdülillah âlâ de temsil ettim’ dedim. Genel Liderimiz o vakit ‘Eğer böyle gidersen sana hakkımı helal etmiyorum’ dedi. Ve evet, öylece kala kaldım.
Sonra dedi ki, ‘Senin Ankara’ya gelmen lazım. 2011’de seçimler var 2 sene sonra. Artık yine Büyükşehir Belediyesine aday ol, meclisine de epey bir genç kabiliyetli arkadaşlardan al, 2011’de sen Ankara’ya gel.
Oradaki arkadaşlardan birini de yerine bırak, o da yetişmiş olur, hem de onun üzerinden elini çekmezsin, bizim de orada belediyeciliğimiz devam etmiş olur’. Ben de kabul ettim.
Ama Kemal Kılıçdaroğlu 2011’de birinci Genel Başkanlığında Mecliste çıktı bir konuşma yaptı bütçe görüşmelerinde konuşmanın sonuna yanlışsız, elinde bir belge var, “Şimdi size Kayseri Büyükşehir Belediyesi yolsuzluk dosyalarını açıklıyorum” dedi.
Allah Allah, hiç duymadığımız bir şey, bekledik heyecanla. 10 dakika kadar bir şeyler söyledi lakin affederseniz, saçmalığın tepesi, palavra. Sonraki sabahı güç ettik, ben bir basın toplantısı düzenledim, bu adam dedim nadir bulunacak bir adam, 10 dakika 10 palavra nasıl söylenir işte bu adamdan öğrendik, Guinness Rekorlar Kitabı’na bu adam aday.
Sonraki gün tüm evrakları gerçekleriyle ortaya döktük, palavralarını ve iftiralarını çürüttük. Adam yeni palavralarla sonraki gün bir daha ortaya çıktı. Biz yeniden palavralarını ve iftiralarını gerçek dokümanlarla çürüttük. Derken bizim onunla kanlı bıçaklı olduğumuz mahkemeleşme safhası başladı.
Sonra o iş uzayınca ‘ben Sayın Cumhurbaşkanımıza dedim ki, efendim, ben Ankara’ya gelemeyeceğim, rica ediyorum sizden, şu işler bir bitsin. Ben Ankara’ya gelirsem dokunulmazlık zırhına girdi’ derler, ‘korktu da kaçtı’ derler, ‘Bundan da çok üzülürüm vallahi ben.’ dedim.
Sayın Genel Liderimiz, “Bunlar her şeyi söylerler, aldırış etme falan’ dedi çok Sayın genel Başkanımız ısrar edince ‘Efendim bir dakika dedim, yanımda eşim var, ona veriyorum’ dedim, telefonu hanıma verdim. Eşim Neşe Hanım dedi ki, ‘Efendim rica ediyoruz, bu mahkeme süreçleri bir bitsin, araştırmalar bir bitsin, sonra ne zaman ne diyorsanız yine biz tamam, emredersiniz.’ dedi. Sonra Genel Başkanımız ‘Tamam’ dedi.” diyerek anılarını anlattı.
2023 yılı için çalışmaları ne durumda ve anketler ne söylüyor?
AK Parti Genel Lider Yardımcısı Mehmet Özhaseki, 2023 Seçimlerini Cumhur İttifakı olarak kazanacaklarını vurgulayarak, “20 yıl boyunca yapmış olduğumuz icraatlar birinci derecede en kıymetli referansımız, bizim bunu güzel anlatamadığımız kanaati bende var.
Hükümet etme noktasında nihayetinde baktığınız vakit her bir alanda geçmiş hükümetlerinden çok fazla işler yaptık, devasa projeler yaptık. Ve başarılıyız, sıhhatte da başarılıyız, güçte de başarılıyız, savuma endüstrinde başarılıyız, aklınıza ne geliyorsa.
Yaptığımız anketlerde bize az da olsa orta ara kırılan seçmenin CHP’ye, Düzgün Parti’ye ve başka partilere gitmediğini açıkça görüyoruz. Kararsızlara dönüşen seçmenin tekrar gönlünü kazanacağız. Yaptığımız son çalışmalarda da kararsız seçmenin açık orta partimize yöneldiğini net olarak görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
