Konu çocuklar olunca, aileler sağlık konusunda da çok daha hassas davranmaktadırlar. Bununla beraber toplum içinde yanlış bir kanı sonucu çocukluk döneminde ağızda bulunan süt dişlerinin önemsiz olduğu, bir şekilde düşüp kaybedileceği ve bunlarda oluşan çürüklerin ve diş kaybına sebep olan durumların önemsenmemesi gibi bir problem söz konusudur.
Çocukluk döneminde özellikle yüksek şeker tüketimi olan beslenme alışkanlıklarında, süt dişleri kolaylıkla çürüyebilmektedir. Bu durum hem genel sağlık üzerinde hem de süt dişlerinin ardından gelecek olan daimi dişlerin yerleşmesinde büyük problemlere yol açmaktadır. Bazen bu süt dişlerindeki derin enfeksiyonlar, süt dişinin altında bulunan henüz sürmemiş daimi dişlerde bile kalıcı hasarlara sebep olabilmektedir.
Çocuk doğduktan yaklaşık 6 ay sonra ilk süt dişleri ağız içinde görülmeye başlar. Bu süreç süt dişlerinin ağız içinde sırayla çıkmasıyla devam eder. Yaklaşık 4 yaşında süt dişleri ağız içinde tamamlanır. 6 yaşından itibaren de ömür boyu ağızda kalacak olan daimi dişler sürmeye başlar. Bu süreçte hem süt dişleri hem de daimi dişlerin bir kısmı ağız içinde olduğu için, karışık dişlenme dönemi olarak adlandırılmaktadır.
Bu süreç boyunca çok hassas milimetrik dengelerle, süt dişleri zamanı geldikçe düşmekte ve altından gelecek olan daimi dişler yavaş yavaş yerlerini almaktadırlar. Herhangi bir süt dişinin zamanından önce çürümesiyle ya da ilerleyen çürükler sebebiyle çekilmek zorunda kalmasıyla bu dengeler tamamen bozulur ve alttan gelen daimi dişler yerlerine düzgün bir şekilde yerleşemezler.
Ağız içerisinde ilk görüldükleri andan itibaren süt dişlerinin tedavileri çok hassas ve doğru bir şekilde yapılmalı, gereksiz bir şekilde zamanından önce çekilmemelidirler. Kendi doğal seyrinde düşmesi gereken zamana kadar ağız içinde tutulmalıdırlar. Aksi takdirde yerlerine yerleşemeyen daimi dişlerde çapraşıklık dediğimiz sıkışıklık ve üst üste olma durumları ortaya çıkacak ve ortodontik tedavilere ihtiyaç duyulacaktır. Herhangi bir süt dişi zamanından önce kaybedildiğinde, o bölgedeki diğer dişler hızla çekilen dişin boşluğuna doğru hareket etmektedirler. Bu durumda o boşluğa yerleşmesi gereken daimi dişin yeri çalınmış olup, ya çapraz şekilde yerleşecek ya da çene içerisinde gömük şekilde kalacaktır.
Nadiren bazı durumlarda süt dişleri, altlarındaki daimi diş tarafından düşürülemez ve diş hekimleri tarafından alınması gerekir.
Bütün bu problemli durumların zamanında tespit edilebilmesi ve çözümler oluşturulabilmesi için, süt dişlerinin ağızda görülmesinden itibaren, çocukların düzenli olarak diş hekimi kontrolünde olmaları gerekir. Erken dönemlerde çok basit müdahalelerle düzelebilen problemler, müdahale edilmeyen durumlarda, uzun vadede çok ciddi anomalilere yol açıp, uzun ve zahmetli tedaviler gerektiren durumlar oluşturacaktır.
Tabii ki en öncelikli yapılması gereken şey, aile tarafından çocuğa küçük yaşlardan itibaren çok iyi bir ağız hijyeni eğitimi verilmesi ve bu alışkanlığın kazandırılmasıdır. Çocuğun el becerileri gelişene kadar, fırçalama işlemi ebeveynler tarafından yapılmalı, çocuk da bu konuda teşvik edilmelidir. Ağız hijyeni en iyi seviyede korunup, devam ettirildiği müddetçe, süt dişlerinde ve daimi dişlerde herhangi bir çürük oluşmayacak ve buna bağlı problemlerinde en baştan önüne geçilmiş olacaktır. Çocuk yaşlarda kazanılan diş fırçalama alışkanlığı, dişlerde ömür boyu en az problemle karşılaşmak için yapılması gereken ilk ve en önemli şeydir.