Meme alındıktan sonra yenisi yapılmalı mı?

Kanserli Meme Alındıktan Sonra Yeni Meme Yapılması

Meme kanseri tüm tıbbi ilerlemelere karşın hala ciddi bir hastalıktır ve çoğu zaman tedavi sonrası memede belirgin bir şekil bozukluğu bırakır. Bazı durumlarda da bir veya iki memenin tamamen alınması gerekebilir.

Memelerin Psikolojik, Fizyolojik ve Cinsel Etkileri

Memelerin bebeklerin beslenmesindeki önemi üzerinde konuşmak gereksiz. Bütün memeli hayvanlarda ve insanlarda soyun ilerlemesi için anne sütü en gerekli ve en sağlıklı besindir. Kadınlarda belirgin memeler daha dişi ve üretken kadını temsil eder. Pek çok kültürde ve coğrafyada erkekler genellikle cinsel ilişkilerinde dolgun memeli kadınları tercih etmektedirler. Ayni şekilde pek çok kültür ve coğrafyada dik ve dolgun memelere sahip olmak kadınlar için arzu edilen ve gurur veren bir durumdur. Memelerin sekonder cinsel organ olarak kabul edilmeleri de oldukça yaygındır.

Meme Yokluğu veya Kaybı

Memeler genetik olarak çok küçük olabilir. Nadir olarak da doğuştan genellikle bir tarafta mevcut olmayabilir. Ama günümüzde meme yokluğunun en önemli nedeni meme kanseri nedeni ile bir veya iki memenin alınmasıdır. Ayrıca “koruyucu meme alınması – prophylactic mastectomy” ameliyatı da ciddi sayıda kadında iki taraflı meme yokluğu yaratmıştır. İleride meme kanserine yakalanma olasılığı yüksek olan kadınlara yapılan bu ameliyat bir zamanlar çok popüler idi. Ancak günümüzde eski popülerliği kalmamıştır.

Mastektominin Ruhsal Etkileri

Meme(lerin) alınması kadınlar üzerinde çok derin bir yıkım yaratır. Vücut bütünlüklerinin kaybolduğunu ve kendilerinin “eski ben” olmadıklarını düşünürler. Pek çoğu meme(leri)nin alınmış olduğunu kimsenin bilmemesini ister ve bu durumu saklamak veya kamufle etmeye çalışırlar. Cinsel yaşamlarında olumsuzluklar ortaya çıkar.

Meme Rekonstrüksiyonu

1980 li yıllardan itibaren plastik ve rekonstrüktif cerrahlar tarafından kanser nedeni ile memesi alınmış kadınlara kendi vücutlarından getirilen parçalar ile yeni meme yapılmaya başlandı. Daha sonraki yıllarda meme kanseri ameliyatlarının şekli değişti ve daha az deri ve doku çıkartılarak yapılmaya başlandı. Bu durum silikon meme implantları ile meme rekonstrüksiyonunun daha kolay ve daha sık yapılmasına imkan sağladı. Bu ameliyatların kadınlar için büyük bir umut ve mutluluk kaynağı olması beklenirken hala dünya ölçüsünde kanser ameliyatı sonrası yeni meme oluşturulmasını isteyen kadınların sayısı beklenen düzeyde değildir.

Yeni Meme Oluşturulmasına Karşı Çıkan Akımlar

İki Taneye İhtiyacım Yok – I DON’T NEED TWO

Melissa Jansen 2017 yılında meme kanserine yakalanıyor ve sol memesi alınıyor. Yeni meme yapılmasını istemiyor ve kendisini tek memeli (uniboober) olarak ilan ediyor. Memesi alınan kadınların özel bir sütyen kullanmadan ve meme rekonstrüksiyonu yaptırmadan mutlu ve özgüvenli olarak yaşayabileceklerini öne sürüyor. “İki taneye ihtiyacım yok” sloganı ile bir web sayfası oluşturuyor ve ayni sloganla sosyal medyada aktivist olarak çalışıyor. Merak edenler sosyal medyadaki paylaşımlarını aşağıdaki bağlantılardan izleyebilirler:
https://www.idontneedtwo.com/
https://www.instagram.com/idontneedtwo/

Şimdi Düz Kapatma Zamanı – Flat Closure Now

Kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan “şimdi düz kapatma zamanı” (flat closure now) isimli sivil toplum örgütü oldukça değişik bir misyona sahip. Amaçlarını kendi web sitelerindeki https://www.flatclosurenow.org/ ifadeleri ile anlatalım:

Düz Yaşamak – Going Flat

Düz yaşamak” meme kanseri nedeni ile memeleri alınmış kadınların yeni meme yapılmasını yani meme rekonstrüksiyonunu reddetmeleri hatta dıştan takılan protez ve dolgulu sütyenleri bile kullanmayarak yaşamlarını göründükleri gibi sürdürmelerini öneren bir akımdır. Bunu “düz devam etmek” olarak da isimlendiriyorlar. Amerikada yapılan bir çalışma meme kanseri sonrası rekonstrüksiyon ile ilgili farkındalığın artmasına karşın son yıllarda memeleri alındıktan sonra bilinçli olarak yeni meme yapılmasını istemeyen kadınların sayısında bir artış olduğunu göstermiştir. Hatta silikon meme implantları ile meme rekonstrüksiyonu yaptırmış olanların da bu implantları çıkarttırarak düz yaşamı tercih ettikleri görülmektedir.

Düz Devam Etme Tercih Nedenleri

  • Meme alınması ameliyatından sonra yeni ameliyatlar olmak istememek.
  • Yeni meme oluşturma ameliyatı ile ilgili bazı sıkıntılara katlanmak istememek
  • Yapılan yeni memenin umdukları kadar tatmin edici olmama ihtimali
  • Meme rekonstrüksiyonu sonucu bazı durumlarda ileri yıllarda beklenmeyen bozuklukların yani komplikasyonların ortaya çıkma olasılığı
  • Meme rekonstrüksiyonunun bazı durumlarda memenin alınmasından daha sıkıntılı bir ameliyat olması

Bazı kadınlar memelerin mevcut olmasının seksüel bir obje olarak gerekli olduğu görüşüne karşı çıkmaktadırlar. Memeler olmadan da kadının güzel ve seksi olabileceğini, kendileri görüntülerinden mutlu iseler çıkıntısı olmayan düz göğüslerini saklamak gereği duymadan görünür olabileceklerini savunmaktadırlar.

Konunun Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Açısından Değerlendirilmesi

Biz plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahlar tedavilerimizi hastalarımızın istekleri doğrultusunda planlarız. Meme kanseri nedeni ile mastektomi yapılmış bir hastayı asla yeni meme oluşturma konusunda zorlama veya ikna etme yoluna gitmeyiz. Hasta bunu arzu ediyor ise elimizden gelenin en iyisini yapmak da görevimizdir.

Meme Rekonstrüksiyonu

Başlangıçta meme alındıktan sonra bu şekilde yaşamak hasta için bir kaderdi. Ancak 1970 li yılların sonlarında dünyada ve Türkiye’de çeşitli yöntemler ile meme rekonstrüksiyonu yapılmaya başlandı. 1980 li yıllara kadar meme kanseri için yapılan ameliyatlarda hem meme hem de altındaki adaleler alınıyor ve göğüs duvarı üzerine deri yaması konuluyordu. Bu durumlarda yeni meme yapmak için bu bölgeye bol miktarda yeni doku getirilmesi gerekiyordu. Sorun karın derisinin veya sırt derisinin özel şekilde taşınarak buraya getirilmesi ile çözüldü. Ancak bu ameliyatlar çok kez meme kanseri ameliyatından daha komplike ameliyatlar idi ve en az iki çoğu zaman da daha fazla sayıda ameliyat ile tamamlanabiliyorlardı. Bu da hem maddi hem de fiziksel olarak ciddi bir sıkıntı yaratıyordu. Daha sonraki yıllarda meme kanserinde meme derisini koruyucu hatta meme koruyucu ameliyatlar yapılmaya başlandı. Bu da meme rekonstrüksiyonunu kolaylaştırdı. Çünkü yeni meme yapımında en büyük sorun olan deri eksikliği ciddi ölçüde azalıyor veya ortadan kalkıyordu. Ayrıca alınan meme dokusunun yerine silikon meme implantları konularak eksik volüm kolaylıkla tamamlanmaya başladı. Ancak meme alınmasından sonra radyoterapi (x-ray) tedavisi ve kemoterapi yapılması bir yabancı cisim olan silikon implantların iltihaplanması veya dışarı atılmasına neden olabiliyordu. Bu da yapılan çabaların boşa gitmesi anlamına geliyor ve hastada ciddi bir umutsuzluk ve pişmanlığa yol açıyordu. Meme rekonstrüksiyonundaki ilerlemeler sürmekte ve giderek daha doğal, kalıcı ve mutlu edici sonuçlar alınmaktadır. Aslında en güvenilir rekonstrüksiyon yabancı bir madde kullanmadan vücudun kendi dokuları ile yapılanıdır. Son yıllarda hastanın kendi yağı kullanılarak yapılan meme rekonstrüksiyonu umut verici sonuçlar yaratmaktadır. Prof. Dr. Ege Özgentaş uygun hastalarda kendi yağlarını kullanarak meme rekonstrüksiyonu yapmayı tercih etmektedir.

Sonuç

Herkesin yaşamları ve kendi vücutları hakkında kişisel tercihleri vardır ve bunlara saygı duyulmalıdır. Meme rekonstrüksiyonu bir mecburiyet değil arzu edildiği takdirde yapılabilen bir ameliyattır. Rekonstrüksiyon karşıtı akımlar muhtemelen derin acı, çaresizlik ve umutsuzluğun getirdiği arayışların bir ürünüdür. Kalıcı olma olasılıkları zayıftır. Mastektomi sonrası meme rekonstrüksiyonu daha mükemmele gittikçe kadınların düz bir göğüs kafesi ile mutlu olarak yaşayabilecekleri fikri daha az taraftar bulacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir