CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK), telekomünikasyon şirketlerinden milyonlarca vatandaşın verilerini istediğini belirterek, cumhuriyet tarihinin en büyük fişleme skandalının yaşandığını öne sürdü.
BTK’nın kendi belgeleri ve mahkeme savunmalarına dayanarak, abone deseni ve log kayıtlarında fişleme skandalı yaşandığını söyleyen Adıgüzel, yaşanan olayı şöyle anlattı:
“ABD’DEKİ SKANDALIN BENZERİ”
*Birçoğunuz 2013 yılında eski bir ABD Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) çalışanı Edward Snowden’ın kamuoyuyla paylaşmasıyla ortaya çıkan, telekomünikasyon şirketleri aracılığıyla gerçekleştirilen dinleme ve izleme skandalını hatırlar.
*Bunun bir benzeri bir süredir BTK eliyle Türkiye’de gerçekleştiriliyor. BTK Başkanı ‘gizli’ ibareli bir yazıyla 313 internet sağlayıcı firmadan log kayıtlarını ve abone desen yapısını istiyor.
“HANGİ İNTERNET SİTESİNE GİRİLDİĞİNİN KAYITLARI İSTENDİ”
*Peki nedir bu log kayıtları ve abone deseni? Kısaca firmalardan internet abonelerinin hangi internet sitelerine hangi saatte girdiği ve ne kadar süre kaldığının bilgisinin her saat başı BTK’ya göndermesi isteniyor.
*Firmalara gönderilen bu yazı BTK’nın resmi sitesinde yayınlanmıyor. Kamuoyunun gözü önünden açık hukuksuzluklarını kaçırmak istiyorlar. Sanıyorlar ki gerçekler gün yüzüne çıkmayacak ama beyhude.
“TC KİMLİK NUMARASI, ADRES, VERGİ NUMARASI…”
*Tabi hangi siteye hangi saatte girdiği ve ne kadar kaldığının yanında abonelerin; TC kimlik numarası, adres, vergi numarası, meslek kimliği sunduysa onun seri numarası hatta ve hatta annesinin kızlık soyadına kadar bütün bilgileri talep ediliyor.
“YARGI SÜRECİ BAŞLATTILAR”
*Tabi bazı firmalar gerek kullanıcılarının mahremiyet haklarının ihlali gerekse Kişisel Verilerin Korunması Kanununa açıkça aykırı olduğundan BTK’nın ‘gizli’ ibareli işleminin iptali için idari yargı sürecini başlatıyorlar. Fakat 3 büyük firmanın bu verileri paylaştığı sır değil.
BAKANLIK: TÜKETİCİ MAĞDURİYETLERİNİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ HEDEFLENMİŞTİR
Söz konusu olayı TBMM’ye taşdığını belirten Adıgüzel, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na sorduğu sorulara gelen yanıtı da paylaştı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde:
“Kişilerin bilgisi ve rızası dışında kendi kimlik bilgileri kullanılarak adlarına açılan ve başkası tarafından başta terör, dolandırıcılık vb. olmak üzere çeşitli suçlar için hat kullanımının önlenmesi amacıyla; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından alınan 24.10.2018 tarihli ve 2018/DK-BSD/314 sayılı Kurul Kararı ile gerçek abonelerin hatları üzerlerine kaydettirebilmeleri, tarafı olmayan ve mevzuata aykırılık teşkil eden sözleşmelerin ise sonlandınlması sağlanarak tüketici mağduriyetlerin önüne geçilmesi hedeflenmiştir.
BTK’DAN “SUÇUN İŞLENMESİNİ ÖNLEME” SAVUNMASI
Adıgüzel, açıklamalarına şöyle devam etti:
*BTK’nın kişisel verilerin korunmasına savunması: “İptali istenen kuralla kişisel verilerin korunması hakkına müdahalede bulunulduğu tartışmasızdır. Ancak bu müdahale, suçun islenmesinin önlenmesi gibi meşru anayasal bir amaca dayanmaktadır.”
*Buradaki ‘suçun işlenmesinin önlenmesi gibi meşru anayasal bir amaca’ birazdan değineceğim ama önce yetkileri BTK’ya devredilen Telekomünikasyon iletişim Başkanlığını hatırlayalım.
*Hani şu 15 Temmuzdan sonra kapatılan FETÖ’cülerin yuva yaptığı “bütün pisliklerin olduğu yerlerden bir tanesi”. Tırnak içindeki ifade Recep Tayyip Erdoğan’a ait…
*Tabi birçok konuda olduğu gibi iktidar eski ortaklarının başına gelenlerden ders almamış görünüyor. Türkiye’deki abonelerin bağlantı geçmişlerinin hukuksuz bir şekilde kayıt altına alıyor. Ve bu kayıtları süresiz olarak arşivlediğini de belirtiyor.
*BTK cevap dilekçesinde ‘suçun işlenmesinin önlenmesi gibi meşru anayasal bir amaç”tan bahsetmişti. Yurttaşların trafik kayıtlarını, kimle ne zaman kaç dakika görüştüğünü, hangi siteleri ziyaret ettiğini süresiz kayıt altına tutmasına gerekçe olabilecek suç sizce hangisidir?
“TÜRK VATANDAŞINA ‘POTANSİYEL SOYKIRIM SUÇLUSU’ GİBİ MUAMELE”
*Kasten adam öldürme suçunda bile dava zamanaşımının 25 yıl olduğunu düşünürsek nasıl bir suç ihtimali vatandaşların süresiz olarak kayıtlarının tutulmasına gerekçe olabilir?
*”TCK’nın 76’ncı maddesinde belirtilen soykırım suçu ve TCK 77’nci maddesindeki insanlığa karşı suçlar yönünden ise zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceğinden bahisle kayıtları süresiz olarak tutacaklarını da ifşa ediyorlar.
*Yani, BTK Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına potansiyel soykırım suçlusu gibi muamele ediyor. Bu büyük bir skandaldır. Hadi diyelim masumiyet karinesini geçtik bu her şeyden önce bu ülkenin yurttaşlarına ağır bir hakarettir.
*Bir de burada CMK 135’e atıf var peki İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasını düzenleyen CMK 135 gerçekten de BTK’ya bütün toplumun dinlenmesine yönelik yetki veriyor mu?
*CMK 135’e göre iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması olağan durumda hakim kararı, istisna durumda ise 24 saat içinde hakim onayıyla mümkün. Peki 85 milyon vatandaş için alınmış bir hakim kararı var mı?
*Tabi ki de yok. Fakat BTK’nın savunmasına göre 85 milyon vatandaş soykırım suçu şüphesiyle süresiz olarak teknik takip altında.
BTK KENDİ CAMBRIDGE ANALYTICA’SINI MI YARATMAK İSTİYOR?
“Bu skandal bize oyları dip yapmış, yönetemeyen, toplumda hiçbir meşruiyeti kalmamış bir azınlık elitin son çırpınışlarını gösteriyor” diyerek değerlendirmesine devam eden Adıgüzel, şöyle konuştu:
*Yapılan kitlesel takip akıllara BTK kendi Cambridge Analytica’sını mı yaratmak istiyor sorusunu getiriyor. Davranış manipülasyonu yoluyla kitleler tesir altına alınmaya mı çalışılacak? BTK log deseni yoluyla bir sosyal ağ analizinin mi peşinde?
*Şüphesiz bu takip hukuk alanında da etkiler yaratabilir. Bu hukuksuz uygulama uydurma kanıtlarla organize örgüt iddiasında bulunmanın yolunu açabilir.
“WHATSAPP, TELEGRAM’A BİLGİ BELGE PAYLAŞIMI ZORUNLULUĞU GELECEK”
*Tabi tüm bunları apar topar önümüze getirilen ‘Dezenformasyon Yasası’ ile birlikte okumak lazım. Bu yasa ile birlikte Google, Facebook gibi sosyal ağlardan sonra Şebekeler Üstü Hizmet Sağlayıcılara (Whatsapp, Telegram, Bip vs.) da BTK ile bilgi belge paylaşımı zorunluğu gelecek.
*Bu durumu Çarşamba 14:00’da başlayıp Perşembe sabahı 04:30’da sona eren Dijital Mecralar Komisyonunda BTK ve Ulaştırma Bakanlığının en üst mercilerine sorduk. Cevap vermekten kaçındılar. Bugün konuyu tekrar Meclis Genel Kurulu’nda gündeme taşıdık. Yine cevap vermekten kaçındılar.
KILIÇDAROĞLU’NUN BÜROKRATLARA UYARISINI HATIRLATTI: SAKIN HA SAKIN BİR ÇILGINLIĞA KALKIŞMAYIN
*Aslında zımmen kabul etmiş oldular. Bu noktada Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bürokratlara yaptığı uyarıyı hatırlatıyoruz. Sakın ha sakın bir çılgınlığa kalkışmayın. Bunun hesabını veremezsiniz.
*Şunu da belirtelim bu bilgileri BTK’ya veren internet servis sağlayıcılar açıkça suç işliyorlar. Bundan geri dönün. Şimdiye kadar toplanan verileri derhal imha edin. Eyleminiz açıkça suç teşkil ediyor ve cezasız kalmaz.
“BTK BİR İSTİHBARAT BİRİMİ DEĞİLDİR”
*O koltuklarda daha önceden oturan FETÖ’cülerden ders alın. Akıbetinizi iyi ölçüp tartın. Hukuken bedeli ağır olur. BTK’nın bir istihbarat birimi olmadığı açıktır. Bu toplanan verilerin güvenliği şüphelidir. Çok ciddi bir ulusal güvenlik sorunudur.
Adıgüzel, Dijital Mecralar Komisyonunda Ulaştırma Bakan Yardımcısı ve BTK’nın üst mercilerine sorduğu soruları yineledi:
-BTK bir kolluk birimi midir?
-BTK’nın bu belge ve bilgileri başka kurum ve kuruluşlarla paylaşmayacağının garantisi var mıdır?
-Kişilerin profillenebileceği bu kritik veriler ne kadar güvendedir?
-Yarın öbür gün bu verilerin başka yapıların eline geçmeyeceğinin garantisi nedir?