Rusya’yı Ukrayna’ya saldırtmak için ellerinden geleni ardına koymayan ABD ile batının savaşı daha da derinleştirecek girişimleri hız kesmeden sürüyor. Yüz günü geride bırakmış olan savaşta tarafların şimdiki konumlarını (belki de) değiştirecek girişimler bunlar. ABD ile İngiltere’nin Ukrayna’ya verecekleri yeni silahların bunu sağlama olasılığı var çünkü.
ABD Başkanı Joe Biden, hafta başında, savunmasına yardımcı olmak için Washington’un Ukrayna’ya çok gelişmiş roket sistemleri göndereceğini duyurdu. Şubat ayında başlayan savaştan bu yana ABD’nin Ukrayna’ya dönük on birinci askeri yardım paketi olan bu sevkiyatta helikopterler, tanksavar silahları, taktik araçlar, yedek parçalar da yer alacak. Biden’a göre bu silah desteği Kiev’in Moskova karşısında müzakere gücünü de artıracak.
Rusya’nın, defalarca bu tür girişimlerin savaşı uzatacağı, daha da şiddetlendireceği yönünde uyarıları olmuştu. ABD ile dostları bu uyarılara kulak asmamış görünüyorlar ama Rusya’nın bu tür adımları kendisine yönelik bir saldırı olarak kabul edeceğini açıkladığını da anımsatalım. ABD Rusya’nın tepkisini (daha fazla) çekmemek için yeni sistemlerin ateşleyebildiği en uzun menzilli mühimmatın, yani maksimum 186 mil menzile sahip MGM-140 Gelişmiş Taktik Füze Sistemi’nin (ATACMS) sevkiyata dahil edilmeyeceğini duyurdu. Ne var ki kimse, Rusya’nın bunu bir “iyi niyet gösterisi” olarak değerlendireceğini ileri süremez.
Ateşe benzin döküyorlar
Biden ile benzerleri ateşe körükle gidiyorlar. Çünkü her ne kadar ABD Başkanı, New York Times için kaleme aldığı yazıda silahların sadece “savaş alanındaki hedefleri vurma amacıyla” verileceğini belirtse de, her ne kadar Beyaz Saray yetkilileri Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenski‘den silahların Rusya içindeki hedefleri vurmak için kullanılmayacağına dair güvence aldıklarını söylese de bu durumun vahametini ortadan kaldırmıyor. Neden?
Şundan; üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, sevkiyatın 45 mil uzaktaki hedeflere çok sayıda hassas güdümlü füze fırlatabilen M142 Yüksek Hareketli Topçu Roket Sistemini de (HIMARS) içereceğini söyledi örneğin. HIMARS’ın menzili Ukrayna’nın mevcut toplarının menzilinden çok daha uzundur. Rus üretimi benzerlerinden daha fazla isabet tutturma özelliği olduğuna da inanılır.
Durumu değiştirir mi?
Mümkün. Çünkü Donbas bölgesindeki Ukrayna kuvvetlerinin ateş gücü yeterli değil. Ama ABD’nin Ukrayna’ya yollayacağı sevkiyatta , GPS güdümlü roketler var. Bu roketler eşdeğer Rus sistemlerinden çok daha fazla isabet özelliğine sahip, yeniden yüklemede çok daha hızlı, fırlatma araçlarının da bir konumdan diğerine çok çabuk ulaşma kabiliyeti var. Bu nedenle Ukrayna’ya büyük bir avantaj sağlayabilir de. Ukrayna kuvvetleri Donbas’ın doğusunda Rus topçularını engellemek, Severodonetsk şehri de dahil olmak üzere Rus güçlerinin bulunduğu mevzileri geri almak için çok daha güçlü duruma gelebilir. Bu Rusya’yı yenilgiye uğratmaz ama savaşın uzamasına yol açar. Uzamış bir savaşta da kimin kazanacağının artık bir önemi kalmaz.
Kuyruğu da sıraya girdi
Dış politikada ABD kuyrukçuluğuyla nam salmış İngiltere’nin de ABD’den birkaç gün sonra, Ukrayna’ya, (muhtemelen üç adet) uzun menzilli füze (M270) yollayacağını duyurması, savaşın uzamasını isteyenlerin yeniden harekete geçtiğini gösteriyor. ABD ile İngiltere’nin ardından bakalım başka hangi ülke kervana katılacak.
İngiltere’nin Ukrayna’ya sağlayacağı füze sistemi bir dakika içerisinde 12 adet karadan karaya füze ateşleyebiliyor. 80 kilometrelik bir menzil içerisindeki hedeflere nokta atışı yapabildiği belirtilen İngiliz füzeleri ABD’nin M142 füzelerine benziyor. İngiltere hükümeti füze sisteminin nasıl kullanılacağına ilişkin olarak Ukrayna ordusuna önümüzdeki haftalarda eğitim vereceklerini de duyurdu ki, bu Moskova’nın tüm uyarılarının kulak ardı edildiği anlamına gelir.
Savaşı başlatanlar uzatmaya da kararlılar belli ki.