İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, özellikle Trakya’daki ayçiçeği tarlalarında ciddi zarara neden olan çayır tırtılı ile ilgili 14- 17 Temmuz tarihleri arasında çalışma yaptı. Eceabat’ta 7, Gelibolu’da 8, Biga’da 3, Lapseki’de 3, Yenice’de 2, merkezde ise 3 köyde ayçiçeği, yonca, mısır ve biber ekili alanlarda çayır tırtılı larvasına rastlandı. Ayrıca Eceabat’ta 5, merkezde ise 1 köyde çayır tırtılı ergini görüldü. Larva tespit edilen köylerde yer aletleri ve dronla kimyasal mücadele yapıldı.
‘HER SENE SALGIN YAPAN BİR BÖCEK DEĞİL’
ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Efil, “Sahasında sorun olan çiftçilerimizin bizzat teknik ekip olarak tarlalarına gidildi ve nasıl mücadele yapmaları gerektiği anlatıldı. Endüstri bitkileri uzmanı olsam da çiftçilerimizle beraber bu bilgileri ben de bu sene sahada öğrendim. Çünkü her sene sorun yapan bir zararlı değil. Literatür bilgileri bu böceğin 5 ya da 10 yılda ortalama salgın yaptığını gösteriyor. Her sene salgın yapan bir böcek değil. Sahada çok değişik tespitlerde bulunduk. Yüzlerce tarlayı gezerek, her gün araziye çıkarak, çok farklı veriler elde etmeye ve nasıl bir çözüm ve mücadele yöntemi geliştireceğimizle alakalı beyin fırtınası yaptık” dedi.
‘KESİNLİKLE TARLA KENARINDAN BULAŞIYOR’
Çayır tırtılının her tarafa homojen dağılmadığını ifade eden Prof. Dr. Efil, “Bu böcek, kesinlikle tarla kenarından bulaşıyor. Birden tarlanın her tarafına homojen olarak dağılmıyor. Yabancı ot ile bulaşık olan her ayçiçeği tarlasında bu zararlı ile karşılaştık. Bu böcek, tarlanın kenarından içeriye doğru bulaştığı için çiftçilerimiz ile şöyle bir çözüm yoluna gittik. Yer aletlerini devreye soktuk ve tarlanın kenarını dolaşarak, erken müdahale ile yüzde 100 başarıyı yakaladık. Geç kalınmış ve tarlaya yayılmış olanlarda da üreticilerimiz drondan faydalandı. Bu böcek ile erken müdahale son derece önemli. Zarar vermesine verdi ama asla çözümü olmayan bir durum söz konusu değil. Bakanlığın ruhsatlı ilacı da var. Bu böcek ayçiçeğinin meyvelerinde, tohumlarda zarar yapmadı. Bitkinin yapraklarında, alttan yukarı doğru zarar yapmaya başladı” diye konuştu.
‘RİSK HALA GEÇMİŞ DEĞİL’
Prof. Dr. Efil, yonca alanlarında yoğun kelebek uçuşları bulunduğunu, geç ekilen ayçiçeğinin ise iki hafta daha risk altında olduğunu kaydetti. Erken ekilen ve olgunlaşma aşamasına gelen ayçiçeğinin riskten kurtulduğunu aktaran Prof. Dr. Efil, şöyle konuştu:
“Asıl riskimiz, yonca ve sebze alanlarında. Özellikle yonca alanlarında çok fazla sayıda kelebek uçuşlarına rastlıyoruz. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile bir teyakkuz halindeyiz. Ekipler, devamlı sahada. Çiftçilerimiz yoncalarını gerekirse ‘Acaba bu kelebek uçuşları yumurta bıraktı mı yumurtadan bir larva çıkışı söz konusu mu’ diyerek her gün takip edecek. Bence bu iki hafta boyunca bu teyakkuz durumu devam edecek. Risk halen geçmiş durumda değil. Yonca ve yoncaya yakın sebze alanları için risk oluşturuyor. Ayrıca geç ekilmiş ya da ikinci ürün olarak ekilmiş ayçiçekleri, bence halen risk altında. Eğer bu ayçiçekleri yonca alanlarına yakınsa; çiftçilerimiz mutlaka tarlalarını kontrol edecek, tablalarda ya da bitkinin kendisinde bir tane larva görmeleri halinde teknik elemanlarla irtibata geçecek.”