Kahramanmaraş merkezli yaşanan 2 büyük sarsıntının akabinde 33 yaşındaki depremzede Melek ve 34 yaşındaki Onur Güler çifti, Antalya’nın Kemer ilçesine geldi. Güler çifti, dişi ağrıyan çocukları Ali Ege’yi götürdükleri Kemer Devlet Hastanesi’nde, bayan diş doktoru B.A.’nın kendilerine kelamlı ve fizikî taarruzda bulunduğu savıyla şikayetçi oldu. Kemer Cumhuriyet Başsavcılığı, tabip hakkında isimli süreç, Kemer Devlet Hastanesi Başhekimliği de idari soruşturma başlattı.
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki sarsıntılardan etkilenen ve 11 Şubat günü Antalya’ya gelen Güler ailesi, Kemer ilçesi Kiriş Mahallesi’nde bir otelin lojmanına yerleştirildi.
27 Şubat günü iki çocuklarından 4 yaşındaki Ali Ege’nin yemek yerken dişinin ağrıdığını fark eden Melek ve Onur Güler çifti, çocuklarını Kemer Devlet Hastanesi’ne götürdü. Güler çifti ve çocukları, muayeneye girdikleri odada diş doktoru B.A.’nın kendilerine ses yükselttiğini ve darbettiğini sav etti. Olayın akabinde darp raporu alan aile, polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Kemer Cumhuriyet Başsavcılığı hekim hakkında isimli süreç, Kemer Devlet Hastanesi Başhekimliği de idari soruşturma başlattı. Olay sonrası diş tabibi B.A.’nın psikolog raporu alarak müsaadeye ayrıldığı öğrenildi.
Melek Güler, diş ağrısı yaşayan oğlunun tedavisi için 27 Şubat’ta Kemer Devlet Hastanesi’ne gittiklerini, beklerken MHRS randevulu bir hastanın kendilerine sıra vermek istediğini, lakin diş tabibi B.A. kabul etmeyince beklemeye devam ettiklerini anlattı.
Sıra geldiğinde içeri girdiklerini söyleyen Melek Güler, ‘Tıp etiğine hiç yakışmayan halde koltuğuna yayılmış bir formda, kaba bir üslup ile ‘Neyiniz var?’ dendi. ‘Benim bir şeyim yok, oğlumun dişi ağrıyor’ dediğimde ‘Neyi ağrıyor?’ motamot bu halde söz ediyordu. ‘Yemek yediğinde dişi ağrıyordu’ dedim. Çocuğum sedyeye oturdu. Derken tabip ayağa kalkıp elini havaya kaldırdı ve ‘Beklemeyi öğreneceksiniz’ diye bağırdı. Ben de o sırada eşimle bir arada ona bu halinin gerçek olmadığını, sesini yükseltmemesi gerektiğini, bizim bir vatandaş olduğumuzu, buradan yararlanmamızın en doğal hakkımız olduğunu söyledim. O sırada ses tonları yükselmeye başladı. İki tarafta da tıpkı halde. O daha çok bağırıyor ben de depremzede olduğumuzu tabir ettim. Lakin ‘Depremzede iseniz ne yani’ üzere laflar sarf etti. ‘Hadi bakalım muayene etmiyorum oğlunuzu’ deyip tekrar koltuğuna oturdu elini havaya kaldırarak. ‘Etmek zorundasınız. Burası sizin mülkünüz değil. Burası devlete ilişkin bir kurumdur. Bununla da mükellefsiniz, bizi muayene etmek zorundasınız’ dedim. Bağırmaya başladı’ dedi.
Diş tabibine olayla ilgili şikayetçi olacaklarını söylediğini vurgulayan Melek Güler, ‘Defolun gidin, gideceksiniz, buraya gelmeyin’ diyerek kendilerini ittirdiğini söyledi.
B.A.’nın olayın devamında boynunu sıktığını belirten Melek Güler, ‘Eşim önüne geçti. ‘Eşime dokunamazsınız, şiddetle temasta bulunamazsınız’ dedi. Eşime saldırmaya çalıştı bu sefer de. Daha sonra dış kapı açıldı. Müdahaleler gelmeye başladı dışarıdan. Dışarıya yanlışsız koştuk biz de. ‘Doktor bizi darbediyor, tabip bize vuruyor’ dedik. O sırada da kendisi odadan dışarıya çıkıp, ‘Hastalar beni darbediyor’ dedi. O sırada tabibi dizginlemeye çalışıyorlardı güvenlik vazifelileri vesaire oradaki hastalar. Biz ilerledik. Orada bir oda vardı. Oraya yönlendirdiler, biz de gidiyorduk. Odaya giderken bayan o kalabalıktan sıyrıldı, bize hakikat koşarak kendini parçalarcasına ‘Gideceksiniz, gideceksiniz’ diye bağırıyordu. Müdahale edildi tabip hanıma. Odaya geçtik biz de. O sırada şikayetlerimizi belirttik. Aşağıya inip darp raporu aldım. Polis memurları hepsi yanıma geldi. Ondan sonra da karakola gittik. Şikayette bulunduk. Sıhhat Bakanlığı tarafından arandım, bir karşılık aldım çok şükür. Süreci birlikte bekleyeceğiz’ diye konuştu.
Onur Güler de diş tabibi B.A.’nın kendilerine bağırarak hakaret ettiğini anlattı, olay sırasında oğlunun endişeden titrediğini söyledi. Yaşanan tartışmanın akabinde B.A.’nın eşini ittirdiğini belirten Onur Güler, şöyle konuştu:
‘Kadın birden celallenerek ‘Terk edin odamı’ diyerek eşimi ittirmeye başladı, boynuna yapıştı. O sırada önüne geçtim, önünde bir tabure vardı, tabureye çıkıp benim üzerime sıçradı. Bu sefer benim boynuma yapıştı lakin ben kendisine orada şunu söyledim, ‘Kesinlikle ben size elimi kaldırmayacağım. Bir sıhhat çalışanına bunu yakıştırmıyorum’ dedim. O ortada kapı açıldı. Koridora çıkar çıkmaz bu sefer tekrardan bize yeltenmeye başladı. Ben oğlumu kucağıma aldım, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu çocuk. Akabinde güvenlik kendisini tuttu bizi kenara çekmeye çalışıyorlardı. Yeniden tıpkı halde bize saldırmaya çalıştı. Güvenlik kameralarından da bunu tespit edebilirler.’
Diş tabibinden şikayetçi olduklarını söyleyen Onur Güler, ‘Böyle bir durumla müsabakayı muhakkak istemezdik. Sıhhatin çok hassas olduğunu ve sıhhat çalışanlarına karşı çok hassas olduğumuzu da belirtmek isterim. Lakin kendimi ve eşimi geçtim çocuğumun psikolojisini nasıl düzeltebilecek? Vicdanına nasıl hesap verecek? Çocukta dişçi fobisi oldu, diş tabibine gitmek istemiyor. Adaletin yerini bulacağını düşünüyorum. Türk kanunlarına güveniyorum. Bahsin sonuna kadar arkasındayız’ sözlerini kullandı.
Diş tabibi B.A. ise olayla ilgili açıklama yapmayacağını belirtti.