Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ait açılan yeni davada, ortalarında Erhan Tuncel, Ramazan Akyürek, Yasin Hayal ve Ali Fuat Yılmazer’in de bulunduğu 10 sanık hakkında ‘Anayasal sistemi ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’, ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak’ ve ‘Kasten öldürme’ kabahatlerden yeni bir dava açıldı.
Bugün saat 10.00’da İstanbul Çağlayan 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan duruşmada Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ve çocukları “müşteki” sıfatıyla yer aldı. Kimlik tespiti ile başlanan davanın birinci duruşmasına sanık olarak yargılanan periyodun Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Trabzon Emniyeti Terörle Uğraş Müdür Yardımcısı Adem Sağlam, Zeynel Abidin Yavuz, Yasin Hayal, eski TEM Şube Müdürü Yahya Öztürk, Tuncay Uzundal, Faruk Sarı, Ersin Yolçu ve Erhan Tuncel SEGBİS ile katıldı.
‘BUGÜN SAVUNMA YAPACAK DURUMDA DEĞİLİM’
SEGBİS ile duruşmaya bağlanan Ali Fuat Yılmazer, “Bugün savunma yapacak durumda değilim. Davalarım var, görüşmelerim var. Savunma yapacağım. Hakkımda açılan 17 tane davam var” münasebetlerini mahkemeye sunarak bir sonraki çelse savunma yapmak istediğini talep etti. Yılmazer’in talebi mahkeme tarafından kabul edildi.
MEKTUP KARŞILIĞI: RUHSAL MESELELER VARDI
Daha sonra Hakim, Adem Sağlam’a, Yasin Hayal’in kendisine gönderdiği mektubunda yazılan “Devlet bize sahip çıkacak mı? Aylık maaş bağlar mı?”ifadelerini sordu. Sağlam, “Psikolojik sıkıntılar yaşıyordu. Kendi kendine herkese ithamlarda bulunuyor” karşılığını verdi.
Ramazan Akyürek de uzun bir mühlet geçtiğini, yaşanan birtakım olayları hatırlamak ve ayrıntılı savunma yapmak için müddet istedi. Hakim, bir sonraki celse mazeretleri kabul edilmeksizin savunmalarını alacaklarını söyledi.
Erhan Tuncel, savunmasında iddianamenin hiçbir yasal desteği olmadığını, davanın vakit aşımı müddetinin dolduğunu belirterek davanın düşmesini talep etti.
Tuncel savunmasının akabinde eski TEM Şube Müdürü Adem Sağlam’a, mahkeme aracılığıyla, “Ogün Samast yakalanmadan evvel beş kişi yakalandı. Bu beş kişinin yakalanmasını kim istedi. Zira Ogün’ün tabiri yok” sorusunu yöneltti. Adem Sağlam, olayı hatırlamadığını öne sürdü.
‘İDDİANAME BİLDİRİ EDİLMEDİ’
Ersin Yolçu, savunmasında “İddianameyi almadım. Bize bildirim edilmedi. 2007’den beri sözlerimin hepsi doğrudur. 13 yıl ceza yattım. Şu anda kontrollü hürlükle dışardayım” dedi. Mahkeme, iddianamenin bildirim edilmesi ve savunma yapması için mühlet verdi.
Savunma Tuncay Uzundal, “Benim hiçbir ilgim yok. Geçmişte de olmadı. 6 yıldır ceza yatıyorum. Erhan Tuncel ile birebir konutta kaldım yalnızca. Birebir mahallede oturuyoruz. Ogün Samast restoranda çalışıyordu. Ogün Samast da Yasin Hayal da konutuma geldi. Ne konuştuklarını hatırlamıyorum. Erhan yalnızca bana poliste çalıştığını söyledi. Ancak ne yaptığını bilmiyorum. Sormadım da. Ben FETÖ üyesi değilim” dedi.
Zeynel Abidin Yavuz, savunmasında şunları söyledi: “Vatan hainliğiyle yargılanmak zoruma gidiyor. Ne demek yani vatan haini? Diyecek bir şeyim yok. Benim Ögün Samast’tan da haberim yok. Yalnızca bu değil birçok olaydan haberim yok. Ersin Yolçu, Yasin Hayal ile tıpkı mahallede oturuyoruz. Abi dediğim beşerler. Suçlamaları kabul etmiyorum.”
Mütalaasını mahkemeye sunan savcı, Iğdır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan bir dava kapsamında tutuklu yargılanan Adem Sağlam’ın bu dava için de tutukluk halinin devamını talep etti. Savcı iki evrakın ise birleştirmesini istedi.
MAHKEME ARAR KARARINI AÇIKLADI
Arar kararını açıklayan mahkeme, Mahkeme, Adem Sağlam’ın tutuklu halinin devamına, Iğdır 1’inci Ağır Ceza mahkemesine müzakere yazılarak Adem Sağlam’ın evrakını istenmesine karar verdi.
MAHKEME EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN BİLGİ İSTEDİ
Mahkeme ayrıyeten Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 2005 tarihinden itibaren İstihbarat Şube ünitelerinden elde edilen bilgi ve dokümanların öteki ünitelerle paylaşılması gerektiği istikametinde yasal düzenlemenin ve fiili uygulamanın olup olmadığının bildirilmesini, Trabzon Vilayet Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak 2005-2006-2007 yıllarında İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından elde edilen bilgilerin öbür şubelerle, bilhassa Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ile paylaşılıp paylaşılmadığını araştırılarak bilgi ve evrakların mahkemeye gönderilmesinin istedi.
Mahkeme bir sonraki duruşmanın 20 Eylül’de yapılmasına karar verdi.