Meral Akşener’in teröristbaşı Öcalan’la ilgili sözleri salonda ayakta alkışlandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu bir açıklamada Demirtaş ve Öcalan’ı kastederek “Şu an Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek. Zannediliyor ki şu an her yer toz pembe. Onların da kendi içlerinde hesaplaşmaları var, bu hesaplaşmayı yapacaklar” demişti.

“BİR HESAP KESİLECEKSE ONU TÜRK YARGISI KESER”

Erdoğan’ın bu sözlerinin yankıları sürerken en sert tepki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den geldi. Parti grubunda yaptığı konuşmada bu konuya değinen Akşener, “Bu ülkenin Cumhurbaşkanı geçen hafta yargı süreci devam eden Selahattin Demirtaş’ı teröristbaşı Abdullah Öcalan’a şikayet etti. Dedi ki ‘Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek.’ Rezalete bakar mısınız? Türk yargısının düşürüldüğü şu duruma bir bakar mısınız? Neymiş, en büyük hesabı, İmralı’daki kesecekmiş… Yazıklar olsun. Sayın Erdoğan; bu memlekette, eğer bir hesap kesilecekse onu yüce Türk yargısı keser. O kadar. Makamının ciddiyetinin farkına var artık. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, böyle abuk sabuk konuşamaz. Kendine gel.” ifadelerini kullandı.

“İMRALI’DAKİNİ ÇIKARMANIN PEŞİNDEYSEN ORADA DURACAKSIN”

Akşener konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Belli ki 2019 seçimlerinden bir ders almamışsın. Anketlerde çakılınca yine gidip Cumhur İttifakı’nın gayri resmi ortağının peşine takılıyorsun. Geçen sefer mektupla işi kurtarmaya çalıştın, bu sefer görüyorum ki başka oyunlar peşindesin. Seni şimdiden uyarıyorum. Eğer arzu ettiğin hesabı kesmek için İmralı’dakini çıkarmanın peşindeysen orada duracaksın. Sakın ha, sakın ha, sakın ha! Seçim kazanmak için böyle bir memlekete bu kötülüğü yapma.”

İYİ Parti liderinin bu anlar salondaki partililer tarafından ayakta alkışlandı.

Akşener’in açıklamalarından satır başları:

“İktidarın boş konuşmalarla, öfke nöbetleriyle geçirdiği bir haftayı geride bıraktık. Sayın Erdoğan ve arkadaşları dertli çiftçilerimizi görmezden geldi, siftahsız esnaflarımızı duymazdan geldi, borç batağındaki emeklileri görmezden geldi. Artık bu durumu yadırgayamıyoruz. Artık tutmadıkları vaatleri unutturacak sözleri, dertlere derman olacak çözümleri kalmadı. Sayın Erdoğan ve partisinin milletimize verecek hiçbir şeyi kalmadı.

“20 YILDIR NEREDEYDİN?”

Hal böyle olunca Sayın Erdoğan’ın çaresizliği gülünç bir hal almaya başladı. ‘Fahiş fiyat artışlarını biz çözeriz’ dedi. Sabah şeriflerin hayrolsun Sayın Erdoğan, 20 yıldır neredeydin sen? Şimdiye kadar çözdün de elini tutan mı oldu? 999 haftadır çözememişsin, sorun olup memleketin üzerine yağmışsın şimdi ‘Biz çözeriz’ diyorsun. Her ağzını açtığında döviz zıplıyor, sen ısrarla faiz sebep enflasyon sonuçtur saçmalığını söylemeye devam ediyorsun. Bu olağanüstü empati yeteneğinle sen neyi çözeceksin? Tarlasına küsmüş çiftçiyi nasıl zengin ettiğinden bahsediyorsun, sen neyi çözeceksin? Saraya doldurduğun bol maaşlı beceriksizlerle neyi, nasıl çözeceksin?

Maalesef çözemezler, bu beceriksizlikle, cahillikle çözemezler. Sayın Erdoğan dedi ki, ‘ABD ve AB enflasyon kırılıyor, bizim öyle bir derdimiz yok’ dedi. Üstelik bunu Türkiye dünyanın en yüksek 6’ncı enflasyonu olarak söyledi. Hızını alamayıp, ‘Gelişmiş ülkeler bir anda 5-7 kat enflasyon gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalmıştır’ dedi. Şu aymazlığa, utanmazlığa bakar mısınız? Allah kimseyi bu duruma düşürmesin.

“CİDDİYETE DAVET EDİYORUM”

Japonya’daki ekonomik durum hakkında bir derin hassasiyete sahipler. Japonya’dan bir örnek vermek istiyorum. Japonya’da yıllık enflasyon yüzde 0,1’den yüzde 0,6’ya çıktı. İşte Sayın Erdoğan’ın bahsettiği 6 katlık enflasyon artışı. Enflasyon canavarı Japonya’yı esir almış. Diğer ülkelerde durum daha vakim. Suudi Arabistan’da yüzde 1,2’ye, Endonezya’da 1,9’a, Fransa’da 2,8’e, Euro bölgesinde yüzde 5’e, Güney Afrika’da yüzde 5,5’a dayanmış, ABD’de yüzde 7, Meksika yüzde 7,4, Rusya’da 8,4.

Dünyada böylesi vahim bir kriz söz konusuyken bizde durum nasıl? Bizde enflasyon teğet geçmiş; yüzde 36. Şu ciddiyetsizliğe, iş bilmezliğe bakar mısınız? Doğrudur, oransal olarak bakıldığında yüksek enflasyon artışları var. Bu Türkiye’deki enflasyonu meşrulaştırabilir mi? Sayın Erdoğan’ı acilen ciddiyete davet ediyorum. Ya abuk sabuk açıklamaları bırakın ya da sandığı getirin milletimizi bu iş bilmezlikten çekip çıkaralım. Ayıptır günahtır böyle devlet yönetilmez.

“ENDİŞEYLE TAKİP EDİYORUZ”

Bu iş bilmezliğin bir benzerini de faizle mücadelede görüyoruz. Sayın Erdoğan kafayı politika faiziyle bozdu. Mesela Hazine’nin borçlanma faizi mart ayına göre 10 puan arttı. Dosya masraflarıyla birlikte ihtiyaç kredilerindeki faiz oranları yüzde 50’ye ulaştı. Sayın Erdoğan’ın güven veren ekonomi modelinin bir yansıması olarak hiç kimse enflasyonun ineceğine inanmıyor. Devleti 70 Cent’e muhtaç eden AK Parti iktidarı kapitülasyonlara benzer tavizler vererek ömrünü uzatmaya çalışıyor. Öyle tehlikeli adımlar atmaya başladılar ki gelişmeleri endişe ile takip ediyoruz.

“SORUN SİYASİ İSE DOSTU PUTİN’İ ARASIN”

İktidarın yanlış politikalarından ihracatçı da nasibini aldı. İhracatçı artık dövizi devrettikten sonra yine piyasadan döviz almak zorunda kalacak. Peki ya ihracatçı parayı getirmezse ne olacak, bunu hiç düşünmemişler. İhracatı kısıtlayarak meyve, sebze fiyatlarını düşüremezsiniz. Yurt dışında pazar kaybedersiniz. Bizi dinlemiyorsanız ihracatçıyı, çiftçiyi dinleyin. Rusya meselesini çözün. Sorun teknik ise bürokratlarınızı değiştirin, sorun siyasi ise Sayın Erdoğan dostu Putin’i arasın. Sayın Erdoğan konuşmaya gelince bizden kopya çekip, tarımın milli güvenlik sorunu olduğunu söylüyorsun. O zaman bir zahmet o koltuğun hakkını ver, kendin çözüm bulamıyorsan bizim çözümlerimiz hazır. Açın izleyin, feyz alın.”

Haberler.com – Son Dakika Haberleri

Meral Akşener, Politika, Güncel, Haber



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir