Ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez, kendi internet sitesinde yayımladığı yazısında 2025 Ocak ayında yapılacak minimum fiyat artırımına dair varsayımını paylaştı. Eğilmez, taban fiyata yüzde 35 oranında yapılacak artırımın sürpriz olmayacağını belirtti.
Öte yandan Eğilmez’in bir öbür varsayımı ise faiz indirimine yönelik oldu. Ekonomist Eğilmez, aralıkta faizde yüzde 2 indirim yapılabileceği iletisini verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının akabinde “Asgari fiyata yüzde 45 artırım mı gelecek?” sorusu gündeme geldi. Ocak ayında belirlenecek minimum fiyat artırımına bir iddia de ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez’den geldi.
Eğilmez, kendi internet istesinden “Faizi İndirmek ya da İndirmemek” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazısında faiz indirimine ve taban fiyat artırımına dair kestirim yer aldı.
Merkez Bankası, sekiz aydır siyaset faizini yüzde 50’de sabit tutuyor. Evvelki gün açıklanan kasım ayı faiziyle birlikte yayımlanan açıklamada aralık ayında indirim olabileceğine dair göz kırpılmıştı.
Eğilmez, aralık ayında faizin iki puan indirilebileceğini söz etti.
Asgari fiyata yüzde 35 artırım.
Mahfi Eğilmez Ocak 2025’te taban fiyata yüzde 35 oranında bir artırım gelebileceğine dair bir bildiri verdi.
Eğilmez’in yazısında hususla ilgili kısım şöyle:
“TCMB’nin, Hükümete dayanak olmak maksadıyla Aralık ayında faizi iki puan indirmesiyle gerçek kesimi sakinleştirmesi, Ocak ayında Hükümetin taban fiyatı yüzde 35 oranında artırarak işçilerin yansısını bir nebze olsun azaltması ve böylelikle sermaye ile emeği minimum müşterekte buluşturması sürpriz olmaz.”
“Asgari ücretliler, emekliler ve ücretlilerin birçok aldıkları fiyatla geçinemediklerini öne sürüyor ve fiyatlarının en az geçmiş enflasyon kadar artırılmasını talep ediyor.”
‘Ekonomide daralma eğilimi belirginleşirken sanayicilerin, KOBİ yöneticilerinin ve esnafın şikâyetleri de giderek artıyor. Gerçek bölüm olarak isimlendirilen bu kesimde yer alanların birden fazla satışların düşmesi münasebetiyle kârlarının azaldığını lisana getiriyor ve bu nedenle de taban fiyatın geçmiş enflasyona değil beklenen enflasyona nazaran artması gerektiğini öne sürüyor ve bu gerçekleşmediği takdirde eleman çıkarmak zorunda kalacaklarını tabir ediyor.’